İçinde zerre-i miktar din, iman, vicdan, akıl ve izan sahibi olan ve kendini Müslümanım diye tanımlayan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum!
Artık...
Hepimizin 'YUH!' deme vakti gelmiştir diye düşünüyorum.
Bu ne şuursuzluktur be ne saygısızlıktır Allah aşkına!
Diyarbakır’ın yeni AKP il başkanı eski imam Ömer İleri, 8.AKP kurultayında Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’a ithaf en ''Hele geminin kaptanı Nuh ise hiç bir endişeye kapılmayacağız'' diyerek Tayyip Erdoğan’ı Nuh peygambere benzetme densizliğinde bulunmuş.
Bence...
Yapılan bu hareket daha önce yapılan hadsizliklere şapka çıkarır cinsinden...
Oysa...
Bu zamana kadar İslam’a ve onun Peygamberi Hazreti Muhammed’e akla hayale gelmedik sapkınlık derecesinde sözler sarf edilmişti.
Ama...
Bu yapılan ise bardağı taşıran son damla oldu sanırım.
Kendi adıma; tüm yapılanlar her biri bu millete, onun dinine ve imanına yapılmış ahlaksızlığın, edepsizliğin dik alasıdır.
Aslında biz toplum olarak ne kadar da hoş görülüymüşüz(!) meğerse...
Bu zamana kadar neler yapılmış neler söylenmiş şöyle bir hatırlayalım isterseniz.
2012 Yılında Kırklareli il başkanı Hüsmen Ağa Terkin Hz. Peygamberimize AKP amblemli nüfus cüzdanı çıkartacak kadar akıl ve şuur kaybı yaşamış.
2010 Yılında AKP Aydın eski il başkanı İsmail Eser’ ‘Tayyip Erdoğan bizim için ikinci peygamber’ ‘deme hadsizliğinde bulunmuş.
2021 Yılında AKP Bursa eski milletvekili Hüseyin Şahinin ''Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir'' dediğini hatırlamak bile utanmak ve hicap etmeye yetiyor.
AKP Düzce milletvekili Fevai Aslan haya sınırlarını zorlayarak ''Tayyip Erdoğan Allah’ın tüm vasıflarını taşıyor'' demiş.
16 Nisan 2018 Yılında Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay bir düğünde nikâh cüzdanını verirken ''Nikâh Tayyip Erdoğan’ın sünnetidir’ ‘diyerek nasıl saygısızlığa sebep olduğunu hayal bile edememiş olmalı.
2015 Yılında Trabzon’un Of ilçesinin belediye başkanı Oktay Saral ''Tayyip Erdoğan için her gün iki rekât şükür namazı kılmak gerekir'' diyerek adeta saygısızlıkta sınır tanımayacağını ispatlamış.
Bireysel saygısızlıklar bir tarafa toplu eylemlerde aşağı kalır yanı yok cinsinden...
İstanbul’da bir camide dağıtılan dini bir kitapta 'Tayyib’im 'başlıklı ilahide ''Tayyib’i üzmek Allah’ı üzmektir'' yazısı yazılmış.
İstanbul’da 'Helal Tayyip' ürünleri tanıtıldığını hepimiz unutmuşuz.
Daha durun!
AKP’li gazeteci Hayrettin KARAMAN Tayyip Erdoğan için 'Yeryüzünün Halifesi' diyerek haşa Tayyip Erdoğan’ı kendince peygamber ilan etmiş.
AKP li başka bir gazeteci 'Allah’ın Yeryüzündeki Gölgesi' deme gafletinde bulunmuş.
Yine bir Adıyaman AKP milletvekili Tayyip Erdoğan’ın mücadelesini Uhud savaşına benzeterek Tayyip Erdoğan’ı peygamberimizle aynı seviyede gösterme aptallığına soyunmuş.
Devamında Tayyip Erdoğan’a yakın olanların peygamberin sahabelerle yakınlığıyla aynı olduğunu söyleyebilmiş.
AKP Ordu milletvekili Şener Yıldız Tayyip Erdoğan’ı peygambere benzeterek AKP için kullanılan oyun; tutulan oruç ve kılınan namazdan daha kıymetli olduğunu söyleyebilmiş utanmadan sıkılmadan...
Bu söylenenlere ilgisiz kalamayan Sayın Emine Erdoğan hanımefendi’ ‘Yeryüzünde halife olmanın sorumluluğunu taşıyoruz’ ‘demiş.
AKP Gençlik Kolları başkanı ''AKP mitingine katılmanın farz-ı ayın olduğunu'' söyleyerek çizginin dışına çıktığını görememiş.
Sözde tarihçinin biri Mehmet Kasım GÜLPINAR ''Tayyibe oy vermenin İslam’ın gereğidir iman bunu emreder’ ‘diyerek bu işin iyice tadını kaçırmış.
Daha da ileri giderek ''Allah sizden hesap sormayacak'' diyerek oy uğruna dini fütursuzca parti çıkarlarına kullanabildiğini ispatlamış.
Meğer biz nelere katlanmışız!
AKP li yandaş yazar eski Rize milletvekili Şevki Yılmaz’ ‘Referandumda evet çıkacağına dair hadis vardır'' diyebilmiş.
AKP li bir belediye başkanı ise ''Referandumda hayır diyenler Haçlı zihniyetidir'' diyecek kadar alçalabilmişlerdir.
2018 Harran Üniversitesi rektörü Ramazan Taşaltın ise AKP ye yaranabilmenin sınırlarını zorlayarak’ ‘Cumhurbaşkanımıza biat etmek farz-ı ayındır diyebilmiştir.
AKP Başkan Yardımcısı Prof.Dr Yasin Aktay hadsizliğin dik alasını yapmış ''Türk yoktur'' deme cüretini gösterebilmiş.
Akabinde peygamberimize söylenen salavatı Tayyip Erdoğan’a uyarlamıştır.
AKP taraftarlığına soyunan yalaka ve yandaşların dinimizin istismarı konusunda adeta yarışa girdikleri görülüyor.
Camide parti propagandası yapmak, slogan atmak, Kâbe maketi kurmak, camiyi satmak...
Tayyip Erdoğan’a ''Hoş geldin Allah’ın elçisi’ ‘demek...
Tarikat yuvalarında oğlan çocuklarına tecavüz...
Diyanetin dine sığmayacak(hırsızlık parasıyla cami yaptırmak) fetvaları...
Daha neler neler...
Bırakın dindar olmayı birazcık vicdanı ve ahlakı olan, her şeyden öte insana saygısı olan birinin kabul edemeyeceği şeyler...
Yurt dışında Kurana ve İslam’a yapılan saygısızlıklarda tepkisini esirgemeyen vatandaşlarımızın ülkemizde bir parti ve çıkar uğruna yapılan bu saygısızlıkları onların hissiyatlarına
Arz ediyorum.
Bunlar kabul edilecek şeyler midir Allah aşkına!
Yapılanlar nüfusunun %99 u Müslüman olduğu her platformda gururla söylenen Türk Milletinin dini duygularına saygısızlık değil midir!
Bir partinin uğruna veya kişinin üç kuruşluk dünya menfaati için inanç bu kadar kullanılabilir mi?
Aslında bu yapılanların ileriye matuf bumerang gibi partiye ve onun liderine yarardan çok zarar vereceği neden düşünülmez ki.
Bu aymazlığın sonu nereye varacaktır?
Lafı fazla uzatmadan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un muhteşem sözleriyle yazıma son veriyorum.
NEBİYE ATIF İLE BİNLERCE HERZE UYDURDUN
YIKTIN DA DİNİ MUBİNİ YENİ BİR DİN KURDUN!
Saygılarımla...