Allah Teâlâ’nın rahmetinin müminler üzerine sağanak bir şekilde yağdığı mübarek üç aylara
(13 Şubat Cumartesinden itibaren) girmiş bulunuyoruz. Bu mübarek aylar, manevi hayatımızı
yeniden inşa etme zamanıdır. Recep Allah’ın, Şaban Hz. Peygamber’in, Ramazan da
müminlerin ayı olarak nitelendirilmiştir. Sevgili peygamberimiz bu mübarek aylara girdiğinde
“Allah’ım! Recep ve Şaban ayını benim için mübarek eyle! Beni sağlık sıhhatle Ramazan
ayına kavuştur!” diye dua ederdi. İçerisinde birçok mübarek gece ve saatlerin bulunduğu bu
kıymetli aylar, kıymetini bilenler için çok şey ifade etmektedir. Şu fani ömrümüzde bu aylara
bir kere daha ulaşmış olmak Yüce Rabbimizin bize en büyük lütuflarındandır. Peki, bu aylar
niçin bu kadar önemlidir? Ve bu aylarda neler yapmalıyız?
Esasen günler ve aylar Allah katında eşittir. Ancak içerisinde meydana gelen olaylar
bakımından birbirlerinden ayrılır. Bu anlamda üç ayların ilki olan Recep ayının ilk Cuma
gecesi (18 Şubat Perşembe) Cenâb-ı Hak’kın birçok lütuf ve ihsanına mazhariyeti ifade eden
Regâib gecesidir. Sadece Allah’a rağbet etmeyi emreden, onun dışındaki fani şeylerden yüz
çevirmeyi bize öğreten bir gece. Tıpkı İbrahim (a.s) ‘ın dediği gibi: “Doğrusu ben yüzümü,
gökleri ve yeri yaratana, doğruya yönelerek çevirdim, ben ortak koşanlardan değilim.”
(En’am/79).
Yine Recep ayının 27. gecesi de bir o kadar kıymetli ve değerlidir. Zira Peygamberimiz Hz.
Muhammed (s.a.v.)‘in isrâ ve mirâcı bu gecede vukû bulmuştur. Recep ayından sonra gelen
Şaban ayının 15. Gecesi ise Berât gecesidir. Bütün bu manevi hazırlıklar ise on bir ayın
sultanı Kuran ayı Ramazan içindir. Ramazan ayının son on gününde aramamız tavsiye edilen
Kadir gecesi ise kadir ve kıymeti bizim tarafımızdan takdir edilemeyecek kadar büyük, bin
aydan daha hayırlı bir gecedir.
Faziletleri sayılamayacak kadar çok olan rahmet iklimi üç aylar fırsat günleri ve fırsat
geceleridir. Beşer olarak günah işlemeye meyyal olan insan Allah’a yönelmek ve günahlarına
tövbe etmek için üç ayları ganimet bilmeli, tıpkı Hz. Âdem ve Havva gibi “ Dediler ki: "Ey
rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan
edenlerden oluruz!" (A’râf/23) diyerek Allah’a yönelmelidir. Zira belki de bu kendisi için
son fırsat olabilir. Beş gece vardır ki kendisinde yapılan dualar Allah katında makbuldür:
Recep ayının il Cuma gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesi (Berat gecesi), Cuma geceleri,
Ramazan bayramı gecesi ve Kurban bayramı gecesi.
Her konuda rehberimiz olan peygamberimizin hayatına baktığımızda bunu daha iyi anlarız.
Zira Recep ayı geldiğinde sevgili peygamberimiz adeta esen rüzgâr gibi cömert oluyor ve
nafile ibadetleri daha da artırıyordu. Öyleyse bu aylarda neler yapmalıyız birkaç madde ile
özetleyelim:
1-Öncelikle bu mübarek günlere ulaşmanın mutluluğunu iç dünyamızda hissetmeliyiz. Her
hatırımıza geldiğinde “Allah’ım! Recep ve Şaban ayını benim için mübarek eyle! Beni
sağlık sıhhatle Ramazan ayına kavuştur!” duasını dilimizle okuduğumuz gibi,
davranışlarımızla da bunu teyit eden bir tavır sergilemeliyiz.
2-Hayatımızın muhasebesini yapmalıyız. İnancımızda, ibadetimizde ve yaşantımızda Yüce
Rabbimizin istediği bir duruş sergileyebiliyor muyuz? Allah’ın bize emanet olarak verdiği
ömrü, gençliği, mal ve mülkü, sağlık ve sıhhati yine Allah’ın rızasını kazanma istikametinde
harcayabiliyor muyuz?
3-Bu mübarek aylarda farz ibadetlerimize daha çok özen göstermeli ve mümkün olduğu
ölçüde namazlarımızı cemaatle kılmaya gayret etmeliyiz.
4-Bu mübarek aylarda yapılacak en önemli nafile ibadetlerden biri de şüphesiz oruç tutmaktır.
Sevgili peygamberimiz Recep ve Şaban ayının tamamını oruçlu geçirmemekle birlikte;
özellikle Şaban ayında daha fazla nafile oruç tutmuşlardır.
5-Bütün bu hazırlıkların Ramazan ayı için olduğu gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıyız.
Yüce Rabbimiz bizleri bu mübarek günler ile fikren ve ruhen Ramazan ayına hazırlamaktadır.
Böylece Ramazan ayını en iyi şekilde değerlendirip, sonunda Peygamberimizin müjdesine
mazhar olarak günahlarımızdan arınmak suretiyle annemizden doğduğumuz gibi olma
bahtiyarlığına erelim.
6-Bu aylarda Kur’an’ı Kerim’i daha çok okuyalım.
7-Peygamberimiz efendimize salât ü selamı çoğaltalım ki onun şefaatini hak etme
bahtiyarlığına erelim.
İçerisinde bulunduğumuz bu mübarek aylar her türlü ibadet ve iyiliğin katsayısının çok
yüksek olduğu hasat mevsimidir. Belki de ömrümüzün son üç aylarıdır. Öyleyse başımızı iki
elimizin arasına alıp düşünmeliyiz. Ben kimim? Nereden geldim nereye gidiyorum? Şu kâinat
sahnesinde rolümü tam olarak yerine getirebiliyor muyum?
“Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına
baksın! (Evet) Allah’a itaatsizlikten sakının; şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden
tamamen haberdardır.” (Haşr/18)
“Allah’ım! Recep ve Şaban ayını benim için mübarek eyle! Beni sağlık sıhhatle
Ramazan ayına kavuştur!”