Verilere göre trafik kazalarının yüzde doksanı maddi hasarlı olmaktadır.
Maddi hasarlı trafik kazalarında kazaya karışan araçlar sürücüleri, polis
çağırmaksızın kendi aralarında kaza tespit
tutanağı düzenleyebilirler. Maddi hasarlı trafik kazası sonucu tarafların
tutanağın tutulması bakımından anlaşamaması durumunda, polis çağırmak
ve tutanak tutulmasını sağlamak gerekmektedir. Aksi takdirde zorunlu
sigorta(trafik sigortası) ve ihtiyari sigorta(kasko) ile aracın onarılmasını
veya perte çıkartılmasını sağlamak oldukça güçleşecektir.
Kusuru olmaksızın trafik kazasında aracı hasar gören sürücülerin araçları
karşı tarafın trafik sigortasından tarafından karşılanmaktadır. Eğer karşı
tarafın sigortası yok ise zarar kasko sigortası (tabi aracın kasko sigortası
yapılmış ise) tarafından karşılanmaktadır. Hasar gören araç yetkili servisi
tarafından onarılmakta ve gerekli parçaları ise orijinalleri ile
değiştirilmektedir. Ancak sonraki süreçte araçta hasar kaydı bulunacaktır.
Bir araçta hasar kaydının bulunması aracın ikinci el piyasa
değerinin altında satılmasına ve kimi zaman da alıcı dahi
bulunamamasına neden olabilmektedir.
Keza Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 13.09.1982 tarihli, 1982/5556
esas 1982/7587 karar sayılı kararında şöyle denilmiştir: “Araç
istenilen biçimde onarılmış olsa dahi, artık ne davacı ve ne de
piyasa, o araca çarpılmadan önceki değerini vermeyecektir. Çünkü
çarpılmayan ve onarılmayan bir araçla, çarpılıp onarılmış aracın
hiçbir zaman aynı değerde olacağı düşünülemez.”
Trafik kazası sonucu kazada kusuru bulunmayan araç sahibi aracın
değerinde meydana gelen azalmaya yönelik araç değer kaybı tazminatı
davası açabilir.
Örneğin aracınız ikinci el piyasa değeri ortalamasını 180.000TL olarak
kabul edelim. Yolda seyir halinde iken aracınıza başka bir araç tarafından
arkadan çarpılması sonucu aracınızda 30.000TL lik bir hasar oluştuğunu ve
aracınızın yetkili servis tarafından onarıldığını varsayalım. Aracınız her ne
kadar onarılsa da TRAMER üzerinde hasar kaydının bulunması, araç
satımında ekspertiz firmalarınca kazaya karıştığının tespiti gibi durumlar
nedeniyle aracın piyasa rayiç bedelinde düşme olacağı ve aynı marka,
model ve teknik donanımda bulunan kazasız bir aracın bedelinden daha az
bir değere sahip olduğu malumunuzdur.
İşte bu gibi durumlarda kazaya neden olan aracın sürücüsüne, sürücü ile
ruhsat sahibi farklı kimseler olduğu takdirde ilaveten ruhsat sahibine araç
değer kaybı tazminatı davası açabilirsiniz. Ancak dava açarken 2 yıllık
zamanaşımı süresi göz önünde bulundurulmalıdır.
Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?
Aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ile hasarlı haldeki piyasa
değeri arasındaki farkı belirlemek için, aracın modeli, markası, özellikleri,
hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı ve tüm
dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci
el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten
sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının
hesaplanması gerekir.
Keza Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 01.03.2016 tarihli,
2015/13392 esas 2016/2525 karar sayılı kararında şöyle
denilmiştir: “Mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri,
hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı
ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi
hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve
tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki
farka göre değer kaybının hesaplanması konusunda bilirkişi
heyetinden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak
sonucuna göre karar verilmesi gerekir.”
Araç Kullanılamaz Hale Gelmişse, Değer Kaybı Söz Konusu Olur
Mu?
Araç ağır hasar görmüşse, onarım masrafları ekonomik olmayıp aracın
sürüm değerini aşacaksa, bu durumda hurdaya (pert) ayrılması söz
konusu olacaktır; bu durumda da zarar gören, aracın ikinci el piyasa
sürüm değeri üzerinden tazminat (araç bedeli) alacaktır. Artık
burada bir değer kaybından söz edilemez. Çünkü yukarı tanımladığımız
üzere değer kaybı, bir motorlu aracın kazadan önceki hasarsız piyasa
sürüm değeri ile kaza sonrası onarıldıktan sonraki durumu arasındaki
farktır.
Keza Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 03.06.2013 tarihli, 2013/5126
esas 2013/8212 karar sayılı kararında şöyle denilmiştir: “Piyasa
koşullarına göre kazadan önceki 2. el piyasa rayiç bedelinin ve
kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin belirlenmesi, belirlenen
rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle
davacının gerçek zararının tespiti ; aracın pert olarak
değerlendirilmesi halinde ayrıca değer kaybı oluşmayacağı hususu
da göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekir.”