Son günlerde maalesef ilimizin de dâhil olduğu bazı illerde intihar olaylarının sayısındaki artış korkutucu noktalara geldi. Gün geçmiyor ki gazetemiz sütunlarında ve haber sitemizde intihar haberi vermeyelim. Artık toplumsal bir histeriye dönüşen bu durumun acilen ciddi şekilde ele alınıp araştırılması, irdelenmesi ve ortaya çıkacak sonuçlar karşısında çözüm önerileri getirilmeli.
Hayat şartlarının ağırlığı, aile yapısının değişmesi, pandemi koşulları, psikolojik etkenler… İsmine ne derseniz deyin bu durum hiç iç açıcı değil. Özellikle kartopu gibi büyüyerek devam etmesi ise gelecek adına çok daha önemli sorunlardan biri haline geleceğinin belirtileri. Son olarak Psikiyatrist Uzman Dr. İrfan Bayram, son dönemde intihar vakalarının yüzde 50 arttığını söyleyerek, “Madde ve oyun bağımlılıkları intihara meyli arttırıyor” dedi. Yüzde 50 hiç küçümsenmeyecek bir rakam.
Daha önce fazla görmediğimiz bu olaylar artık en yakınımızda cereyan etmeye başladı. Bu durum ise bize işin ciddiyetini daha iyi anlatıyor. Ama olarak Psikiyatrist Uzman Dr. İrfan Bayram’ın sözlerini biraz daha irdelediğimizde önemli sonuçlarda çıkıyor. En azından bu konuda bazı çığlıkları duymamıza yardımcı olacak bir açıklama. Bakın ne diye Uzman: “ İntihar edecek kişi bunu belirtir. ‘Hayattan bezdim’, ‘Hiçbir şeyden zevk almıyorum’, ‘Yaşamam bana manasız geliyor’ gibi sözlerle belirtir ve yakın çevresinden yardım ister. Bu bir çığlıktır. Yakın çevresi bunu bir gösteri gibi değerlendirirse ümitsizliğe kapılarak bana değer vermiyorlar ve beni sevmiyorlar gibi düşüncelerle intihara meyil eder ve gerçekleştirir. Bunun için biz de bu tip belirtileri olan her kişiyi ciddi olarak ele almalıyız ve aileyi ikaz etmeliyiz.”
Çevrenizde bu çığlıkları duyarsanız eğer biraz daha dikkatli davranmalısınız. Toplumsal özveri ve otokontrol ile bizlerde bu konuda üzerimize düşeni yapabiliriz. Kimseyi intihar konusunda kınamayınız. Zira onu o olaya yönlendiren faktörleri bilmeden kesinlikle haklı olamazsınız. Bunun yerine çevrenizdeki çığlıklara ses vermeniz daha yerinde olacaktır.
Bu korkutan yükselişin biran önce alt seviyelere inişe geçmesi için elbette yetkililerin gerekli araştırma ve çözüm önerilerini ortaya koyması gerekli. Bunun yanında toplumun taşın altına elini koyması ile bu büyük soruna kalıcı bir çözüm üretebiliriz.
Hayat şartlarının ağırlığı, aile yapısının değişmesi, pandemi koşulları, psikolojik etkenler… İsmine ne derseniz deyin bu durum hiç iç açıcı değil. Özellikle kartopu gibi büyüyerek devam etmesi ise gelecek adına çok daha önemli sorunlardan biri haline geleceğinin belirtileri. Son olarak Psikiyatrist Uzman Dr. İrfan Bayram, son dönemde intihar vakalarının yüzde 50 arttığını söyleyerek, “Madde ve oyun bağımlılıkları intihara meyli arttırıyor” dedi. Yüzde 50 hiç küçümsenmeyecek bir rakam.
Daha önce fazla görmediğimiz bu olaylar artık en yakınımızda cereyan etmeye başladı. Bu durum ise bize işin ciddiyetini daha iyi anlatıyor. Ama olarak Psikiyatrist Uzman Dr. İrfan Bayram’ın sözlerini biraz daha irdelediğimizde önemli sonuçlarda çıkıyor. En azından bu konuda bazı çığlıkları duymamıza yardımcı olacak bir açıklama. Bakın ne diye Uzman: “ İntihar edecek kişi bunu belirtir. ‘Hayattan bezdim’, ‘Hiçbir şeyden zevk almıyorum’, ‘Yaşamam bana manasız geliyor’ gibi sözlerle belirtir ve yakın çevresinden yardım ister. Bu bir çığlıktır. Yakın çevresi bunu bir gösteri gibi değerlendirirse ümitsizliğe kapılarak bana değer vermiyorlar ve beni sevmiyorlar gibi düşüncelerle intihara meyil eder ve gerçekleştirir. Bunun için biz de bu tip belirtileri olan her kişiyi ciddi olarak ele almalıyız ve aileyi ikaz etmeliyiz.”
Çevrenizde bu çığlıkları duyarsanız eğer biraz daha dikkatli davranmalısınız. Toplumsal özveri ve otokontrol ile bizlerde bu konuda üzerimize düşeni yapabiliriz. Kimseyi intihar konusunda kınamayınız. Zira onu o olaya yönlendiren faktörleri bilmeden kesinlikle haklı olamazsınız. Bunun yerine çevrenizdeki çığlıklara ses vermeniz daha yerinde olacaktır.
Bu korkutan yükselişin biran önce alt seviyelere inişe geçmesi için elbette yetkililerin gerekli araştırma ve çözüm önerilerini ortaya koyması gerekli. Bunun yanında toplumun taşın altına elini koyması ile bu büyük soruna kalıcı bir çözüm üretebiliriz.