Kimine göre güler yüzlü, kimine göre hoşgörülü, kimine göre cana yakın gelirsiniz.
Kimine göre adam, kimine göre yalan olursunuz.
Kimine göre akıllı, kimine göre deli, kimine göre havalı, kimine göre atarlı olursunuz.
Aslında şöyle bakıldığında herkes adamına göre adamdır, insandır!
Her ne kadar kabul etmesek te etkiye, tepki olayının dışa yansıması hepimizde üç aşağı, beş yukarı hemen hemen aynıdır! Bir insanın neyi, nasıl görmek istediği ile ilgili olan bir durumdur. Güzel bakan, her zaman güzel görür. Güzel gören de güzel yaşar.
“İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendine kör bakar. Bil ki; Neye nasıl bakarsan, o sana öyle bakar” der Hz. Mevlana
İnsanlar neyi nasıl görmek isterlerse öyle görürler aslında. Karamsar düşünen karamsar, iyi düşünen iyi, güzel düşünen güzel görür. Önemli olan kişi yâda kişileri senin nasıl görmek istediğindir.
Nabza göre şerbet verme olayı hepimizin içinde var olan bir duygu, hepimiz kendimize yapılana karşı atak göstermeye meyilli varlıklarız. Ki şöyle düşünün size kötülük yapan, tehdit eden, kıran döken, hakaret eden, bir insana da elbette aa çok iyi yaptın demek mümkün değildir.
Bana bunu iyi ki yaptın, ben bu davranışları hak ettim denilmez de değil mi?
Bu davranışın gülerek karşılanması da imkânsızdır zaten.
İllaki birey olarak yaşanan olaylara etkiye tepkimizi bazen fazlası ile ortaya koyarız.
Siz iyiyseniz herkes iyi olur derler, bazen siz ne kadar iyi olursanız olun, karşınızdaki insan iyiliksiz ise sizin iyi olmanızın ona bir etkisi olmaz. Siz kötü olursanız da karşınızdaki insanlardan iyilik beklentisi içine girmeniz zaten mantıksız.
Kimisi karanlıklar arasından doğacak aydınlığı bekler, inanır ve gerçekten o aydınlığı görür. Kimisi aydınlıklar içinde en karanlık olan tarafa bakar, daha da karanlık olacağına inanır ve gerçekten daha karanlık görür. Durum bundan ibarettir ki bu yüzden nasıl görmek istiyorsan öyle bakmalısın hayata. Karanlığı aydınlık görmek de sana bağlı, aydınlığı karanlık görmekte sana bağlı, karanlığı daha karanlık görmek de sana bağlı… Gamze Palamut
Aslında insan iç dünyasında içsel bakış açısı ile kimi nasıl görmek istiyor ise o şekilde görüyor.
Yargısız infaz, ön yargı, kibir, ego, yalan, riya bizim toplum olarak içimize işlemiş durumda.
Laf olsun diye boş konuşmalar yapan insanlar etrafımızda o kadar çok ki ne yazık ki!
Herkes herkesin hakkında konuşmayı kendisine hak görüyor.
Kendisini sütten çıkmış insan olarak görüyor. Bana göre bu davranış şekli de çok yanlış.
Herkes etrafındaki insanlar hakkında yorum yapmak, eleştirmek, onu yargılamak ve yaşantısını sorgulamak yerine kendi hayatını düzeltmek için çaba gösterse bu gibi sorunlar hiç yaşanmazdı.
Bakın Hz. Mevlana ne diyor; Allah’ın verdiği iki göze bakış açısını veren yine insanın kendi ruhu değil mi? Neyi nasıl görmek istersen öyle görüyorsun. Çirkinlikte senden, güzellikte! Yüzeysel bakarsan sıradan bir sokak. Derine inersen Şiir Kokulu Sokak… Laf olsun diye bakarsan üç beş gözlüklü ihtiyar adam. Yürekten bakarsan hepsi de gönül pınarımızın menbaları.
Kimine göre pişmanlık, kimine göre yanlışlık.
Sen ne dersen de, dünya öyle bir yer ki; her güzelliğin sonu sadece yalnızlık.
Bazı insanlar size bakarken kendi kalbini ortaya koyarak methiyeler, övgüler sıralar, kimisi de yerden yere vurarak yine kendi kalbinin fesatlığını ortaya koyar.
Neye nasıl bakarsan öyle görürsün. Görmek istediğin gibi bakarsın.
Güzel bakan, her zaman güzel görür. Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, güzel yaşar.
Gelin kalplerimizi kirlerinden arındırarak, insanlara güzel bakarak, dünyamızı güzelleştirelim. Saygıyla
Kimine göre adam, kimine göre yalan olursunuz.
Kimine göre akıllı, kimine göre deli, kimine göre havalı, kimine göre atarlı olursunuz.
Aslında şöyle bakıldığında herkes adamına göre adamdır, insandır!
Her ne kadar kabul etmesek te etkiye, tepki olayının dışa yansıması hepimizde üç aşağı, beş yukarı hemen hemen aynıdır! Bir insanın neyi, nasıl görmek istediği ile ilgili olan bir durumdur. Güzel bakan, her zaman güzel görür. Güzel gören de güzel yaşar.
“İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendine kör bakar. Bil ki; Neye nasıl bakarsan, o sana öyle bakar” der Hz. Mevlana
İnsanlar neyi nasıl görmek isterlerse öyle görürler aslında. Karamsar düşünen karamsar, iyi düşünen iyi, güzel düşünen güzel görür. Önemli olan kişi yâda kişileri senin nasıl görmek istediğindir.
Nabza göre şerbet verme olayı hepimizin içinde var olan bir duygu, hepimiz kendimize yapılana karşı atak göstermeye meyilli varlıklarız. Ki şöyle düşünün size kötülük yapan, tehdit eden, kıran döken, hakaret eden, bir insana da elbette aa çok iyi yaptın demek mümkün değildir.
Bana bunu iyi ki yaptın, ben bu davranışları hak ettim denilmez de değil mi?
Bu davranışın gülerek karşılanması da imkânsızdır zaten.
İllaki birey olarak yaşanan olaylara etkiye tepkimizi bazen fazlası ile ortaya koyarız.
Siz iyiyseniz herkes iyi olur derler, bazen siz ne kadar iyi olursanız olun, karşınızdaki insan iyiliksiz ise sizin iyi olmanızın ona bir etkisi olmaz. Siz kötü olursanız da karşınızdaki insanlardan iyilik beklentisi içine girmeniz zaten mantıksız.
Kimisi karanlıklar arasından doğacak aydınlığı bekler, inanır ve gerçekten o aydınlığı görür. Kimisi aydınlıklar içinde en karanlık olan tarafa bakar, daha da karanlık olacağına inanır ve gerçekten daha karanlık görür. Durum bundan ibarettir ki bu yüzden nasıl görmek istiyorsan öyle bakmalısın hayata. Karanlığı aydınlık görmek de sana bağlı, aydınlığı karanlık görmekte sana bağlı, karanlığı daha karanlık görmek de sana bağlı… Gamze Palamut
Aslında insan iç dünyasında içsel bakış açısı ile kimi nasıl görmek istiyor ise o şekilde görüyor.
Yargısız infaz, ön yargı, kibir, ego, yalan, riya bizim toplum olarak içimize işlemiş durumda.
Laf olsun diye boş konuşmalar yapan insanlar etrafımızda o kadar çok ki ne yazık ki!
Herkes herkesin hakkında konuşmayı kendisine hak görüyor.
Kendisini sütten çıkmış insan olarak görüyor. Bana göre bu davranış şekli de çok yanlış.
Herkes etrafındaki insanlar hakkında yorum yapmak, eleştirmek, onu yargılamak ve yaşantısını sorgulamak yerine kendi hayatını düzeltmek için çaba gösterse bu gibi sorunlar hiç yaşanmazdı.
Bakın Hz. Mevlana ne diyor; Allah’ın verdiği iki göze bakış açısını veren yine insanın kendi ruhu değil mi? Neyi nasıl görmek istersen öyle görüyorsun. Çirkinlikte senden, güzellikte! Yüzeysel bakarsan sıradan bir sokak. Derine inersen Şiir Kokulu Sokak… Laf olsun diye bakarsan üç beş gözlüklü ihtiyar adam. Yürekten bakarsan hepsi de gönül pınarımızın menbaları.
Kimine göre pişmanlık, kimine göre yanlışlık.
Sen ne dersen de, dünya öyle bir yer ki; her güzelliğin sonu sadece yalnızlık.
Bazı insanlar size bakarken kendi kalbini ortaya koyarak methiyeler, övgüler sıralar, kimisi de yerden yere vurarak yine kendi kalbinin fesatlığını ortaya koyar.
Neye nasıl bakarsan öyle görürsün. Görmek istediğin gibi bakarsın.
Güzel bakan, her zaman güzel görür. Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, güzel yaşar.
Gelin kalplerimizi kirlerinden arındırarak, insanlara güzel bakarak, dünyamızı güzelleştirelim. Saygıyla