İlk maç, ilk heyecan… İki sezondur stres içerisinde sezon bitiren Yukatel Kayserispor, bu sezona da iyi başlayamadı. Heyecanla beklediğimiz takım bizi ilk hafta özelinde tam anlamıyla hayal kırıklığına uğrattı. Takım kurgusu ve futbol isteği olarak bekleneni veremeyen temsilcimiz İzmir deplasmanında ligin yeni takımı Altay’a 3-0 gibi farklı bir skor ile mağlup olurken, tek bir pozisyon bile üretemedi. İşte düşündürücü nokta burada başlıyor. Teknik Direktör Yalçın Koşukavak ile başlayalım… Futbola bilimsel bakacağım, yapacağım işler ile ben ön plana çıkayım diye düşünürseniz, futbolun gerçeklerini ıskalarsınız. Futbolda amaç kazanmak. Kazanmak için ise topu rakip kaleye taşımanız gerekli. En azından bir puan için ise mutlaka ama mutlaka topu kendi kalenizden uzak tutmalısınız. Ama rakip kaptığı her topta bizim kaleye gelmesi ile tarihi farkı kaçırdı adeta. Maçtan sonra ise “Hazır değiliz, ileride daha iyi olacağız” benzeri cümleler kurdu Yalçın Hoca… Sormazlar mı bu zamana kadar ne yaptınız diye? Tüm takımlar hazır olurken, sizin bu lüksünüz nereden geliyor da hazır olamıyorsunuz? Evet, daha ilk hafta fazla eleştiri sınırlarını aşmak istemiyorum elbette ama bazı şeyleri zamanında belirtelim ki gerekli tedbirler alınsın. Zira Süper lig, şaka kaldırmaz, boşa geçecek her hafta eksi hanemize yazılır. Maçla ilgili bir diğer önemli konu ise Doğan Alemdar’ın performansı. Evet, hepimiz destek verdik. Kayserili genç yeteneğin yıldızını parlatması hepimizi gururlandırdı. Ama durum takıma zarar verecek duruma gelirse elbette ki birileri “Dur” diyecektir. Altay maçında yaptığı akıl almaz hata, Doğan’ın fazla şımardığına yorumlanabilir ama takımın topu, kaleden ayakla oyuna sokma taktiğinin de bir tezahürü olarak karşımıza çıkıyor. Ligin ilk maçında sağlamcı bir anlayış belirlemek, puan odaklı olmak yerine, takımın gelişimine dair bir taktikle sahaya çıkmak hem takıma hem de Doğan’a zarar verdi. Forma dağıtımı konusunda adaletli olmazsanız takım içindeki sıkıntıların önüne geçemezsiniz. Bu hatalar devam ederse biran önce Doğan’ın kulübeye çekilerek Lung’a hak etiği şans verilmeli. Lung gibi bir kaleciyi kulübeye hapsetmek, büyük haksızlık olacaktır. Dediğim gibi ilk haftanın eleştirisi fazla olmamalı. Bu hafta kendi evimizde Adana Demirspor’u konuk edeceğiz. Sonuçta yaptığı transferler ile güçlü bir takım haline gelen Adana temsilcisine karşı kendi evimizde kaybedeceğimiz bir maç bizleri yine stres dolu günlere sevk edebilir. Daha önce yazdığım bir köşede Yalçın Koşukavak’ın büyük bir risk olduğunu söylemiştim. Bunun için bir kez daha diyorum ki umarım Yalçın Koşukavak, ikinci Bayram Bektaş vakası olmaz.