CHP İl Başkanı Ümit Özer, Karpuzatan mevkiinde bulunan ve 18 yıl önce kapatılan Et ve Balık Kurumu önünde bir açıklama yaptı ve çiftçilerinde besicilerinde büyük sıkıntı içerisinde olduğunu söyledi. Bugün bir zamanlar Türkiye’nin köklü kuruluşlarından biri olan Et Balık Kurumu’nun yerinde beton bloklar yükseliyor diyen Özer, burada et balık kurumuna ait arazide beton bloklar yükseliyor. ayrıca yüzlerce ağaç ise katlediliyor dedi.
Özer şunları kaydetti.” Bakın bir zamanlar piyasaları düzenlemenin yanı sıra hem üreticinin hem de tüketicinin dostu olarak çok önemli bir görevi ifa eden Türkiye’nin köklü kuruluşlarından biri olan Et Balık Kurumu’nun yerinde bugün beton bloklar yükseliyor. Siz tarım arazilerini imara açar, siz Türkiye’de piyasaları düzenleyen köklü kuruluşları yandaşlara peşkeş çekerseniz bu sonuç kaçınılmaz olacaktır. Bakın buradan söylüyoruz, sözleşmede tanınan süreler tamamlandığı gün özelleştirilen şeker fabrikalarının arazilerinde de bir bir beton bloklar yükselecek, çünkü amaç üretici, amaç üretmek, amaç Türkiye değil. Amaç sadece ve sadece rant. Bakın bunun en bariz örneği et ithalatı. Tarım Kredi Kooperatifleri iştiraki olan Tareks şirketi üzerinden Et ve Süt kurumuna ithal edilen Bosna Hersek menşeili kemiksiz etin fiyatı 5,20 EURO’dan Türkiye’ye getiriliyor. Ağustos ayında EURO 8.7 TL civarındaydı. Yani ithal etin kilogramı 45 lira… Aynı dönemde yerli üreticinin ürününe verilen fiyat ise sadece ve sadece 32 lira… Bosna Hersek üreticisine 45 lira veren iktidarımız kendi üreticimize ancak 32 lirayı hak görüyor. Aradaki fark Türk üreticisinin cebine girmediğine göre sormak lazım, bu aradaki fark kimin cebine giriyor.
Bu iktidar yerli ve milli olduğunu iddia ediyor ya üretimden insanları koparırsanız yerli ve milli olamazsınız! Türkiye’nin köklü kuruluşlarını yandaşa peşkeş çekerek yerli ve milli olamazsınız! Yerli ve milli olduğunu iddia eden Et Balık Kurumu gibi bir kurumunu kapatmaz, yenilerini açar. Eğer buradaki gibi kapatılmışsa en kısa sürede yanlıştan dönerek yeniden açar. Ama bu iktidarın derdi; Zarar eden, bir bir üretimden kopan üreticiler değil. Alnının terini toprağa akıtan, eli nasırlı çiftçilerimiz değil. Eğer bu iktidarın derdi çiftçi olsaydı, köylü olsaydı, tarımdan anlamayan, “Paramız var ki ithal ediyoruz” diyen bir Tarım Bakanı atanmazdı. Maalesef AKP’nin tarım bakanları bizim üreticimizi değil Arjantin’den, Rusya’ya; Yunanistan’dan Kanada’ya kadar dünya çiftçisini destekliyor. Üreticimize destek olması gereken Tarım Kredi Kooperatifi, yetiştirici ve üreticilerin yem fiyatlarından dolayı ciddi bir mağduriyet yaşadığı bir dönemde, Tarım Kredi Kooperatiflerinin iştiraki olan Tarım Kredi Yem, üreticiye yaptığı destekle değil yoksuzluklarla gündeme geliyor. Allah’ın bir kulu da çıkıp bu ülkenin kaynaklarının hesabını sormuyor. Ama bu böyle gitmeyecek, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunacak, Türkiye yeniden kendi kendine yeten bir ülke olacaktır”.
Özer şunları kaydetti.” Bakın bir zamanlar piyasaları düzenlemenin yanı sıra hem üreticinin hem de tüketicinin dostu olarak çok önemli bir görevi ifa eden Türkiye’nin köklü kuruluşlarından biri olan Et Balık Kurumu’nun yerinde bugün beton bloklar yükseliyor. Siz tarım arazilerini imara açar, siz Türkiye’de piyasaları düzenleyen köklü kuruluşları yandaşlara peşkeş çekerseniz bu sonuç kaçınılmaz olacaktır. Bakın buradan söylüyoruz, sözleşmede tanınan süreler tamamlandığı gün özelleştirilen şeker fabrikalarının arazilerinde de bir bir beton bloklar yükselecek, çünkü amaç üretici, amaç üretmek, amaç Türkiye değil. Amaç sadece ve sadece rant. Bakın bunun en bariz örneği et ithalatı. Tarım Kredi Kooperatifleri iştiraki olan Tareks şirketi üzerinden Et ve Süt kurumuna ithal edilen Bosna Hersek menşeili kemiksiz etin fiyatı 5,20 EURO’dan Türkiye’ye getiriliyor. Ağustos ayında EURO 8.7 TL civarındaydı. Yani ithal etin kilogramı 45 lira… Aynı dönemde yerli üreticinin ürününe verilen fiyat ise sadece ve sadece 32 lira… Bosna Hersek üreticisine 45 lira veren iktidarımız kendi üreticimize ancak 32 lirayı hak görüyor. Aradaki fark Türk üreticisinin cebine girmediğine göre sormak lazım, bu aradaki fark kimin cebine giriyor.
Bu iktidar yerli ve milli olduğunu iddia ediyor ya üretimden insanları koparırsanız yerli ve milli olamazsınız! Türkiye’nin köklü kuruluşlarını yandaşa peşkeş çekerek yerli ve milli olamazsınız! Yerli ve milli olduğunu iddia eden Et Balık Kurumu gibi bir kurumunu kapatmaz, yenilerini açar. Eğer buradaki gibi kapatılmışsa en kısa sürede yanlıştan dönerek yeniden açar. Ama bu iktidarın derdi; Zarar eden, bir bir üretimden kopan üreticiler değil. Alnının terini toprağa akıtan, eli nasırlı çiftçilerimiz değil. Eğer bu iktidarın derdi çiftçi olsaydı, köylü olsaydı, tarımdan anlamayan, “Paramız var ki ithal ediyoruz” diyen bir Tarım Bakanı atanmazdı. Maalesef AKP’nin tarım bakanları bizim üreticimizi değil Arjantin’den, Rusya’ya; Yunanistan’dan Kanada’ya kadar dünya çiftçisini destekliyor. Üreticimize destek olması gereken Tarım Kredi Kooperatifi, yetiştirici ve üreticilerin yem fiyatlarından dolayı ciddi bir mağduriyet yaşadığı bir dönemde, Tarım Kredi Kooperatiflerinin iştiraki olan Tarım Kredi Yem, üreticiye yaptığı destekle değil yoksuzluklarla gündeme geliyor. Allah’ın bir kulu da çıkıp bu ülkenin kaynaklarının hesabını sormuyor. Ama bu böyle gitmeyecek, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunacak, Türkiye yeniden kendi kendine yeten bir ülke olacaktır”.