Oturduğum evin camından dışarı baktığım zaman gördüğüm bir manzaranın ya da dışarıda oynayan çocukların sevinç dolu koşmalarının bile insanı ne kadar mutlu ettiğini fark ediyorum. E haliyle bende oluşan bu farkındalıkta aklıma şu cümleleri getiriyor; “Hepimiz yaşamın kısalığından söz ederiz de, boş geçen zamanlarımızı nasıl kullanacağımızı bilemeyiz.” diyor Lucius Annaeus Seneca.
Yaşamın bize her an ne sunacağını bilemiyoruz, kestiremiyoruz. Ama şunu yapabiliyoruz. Elimizde olan en kıymetli anları gönlümüzce değerlendirmek dışında her durumu o anlarla heba ediyoruz. En basitinden ama en değerlisinden örnek vermek istiyorum.
Aile kavramı. Kimseye elinden kaydığı anda tekrar verebileceğimiz bir altın değil. Sizi en mutlu anlarınızla kavuşturan, soğuk havalarda bile bir annenin bir kardeşin gülümsemesiyle sıcacık olan kalbiniz üşüdüğünüzü unutturuyordur kim bilir. Bu gülümsemeleri onlara sunun. Bunu yapmadığımız zaman kalpte oluşan kırgınlıklar, pişmanlıklar bizi üzüyor. Bunları engelleyin. Hayatta yaşadığımız bu pişmanlıklar bizi keşkelere sürüklemesin. O yüzden insanlarla sağlıklı iletişim kurmayı bunu yaparkende kendinizi ve karşınızdaki insanları mutlu etmeyi göz ardı etmeyin. Hayat bize bazı oyunlar oynayabilir. Üzülmek, hayal kırıklığına uğramak, şaşkınlık, daha niceleri...
Ama en güzel duygu şudur ki keşkeleri önlemek için şu hayatta insanları mutlu etmek, boş zamanları en değerli vakitlere çevirmek bizi biz yapacak önemli değerler arasındadır.
Biz biz olalım değerlerimizi koruyalım. Sanırım kendimize katacağımız en güzel mutluluklardan biri olarak kalbimizin en güzel köşesinde en güzel anılar olarak kalıcak. Bugünün asla bir daha doğmayacağımı düşünerek yaşayın.
Mutlu kalın sağlıklı kalın.