Bülbül ne yatarsın yaz bahar oldu
Çağrışıp ötmenin zamanı geldi
Serviler yeşerdi, çiçekler doldu
Cana can katmanın zamanı geldi
Gevherî
Daim ve sürekli bir muhasebenin imkânını veren yüce dinimiz için önemli bir yere sahip mübarek aylarımız Recep, Şaban ve sonunda vuslata ereceğimiz mübarek Ramazan ayına kapı açan Üç aylara bu yılda ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşamaktayız.
Rabbimizin kutsal kıldığı bir çok detayda da olduğu gibi bu mukaddes ve muazzez aylarda da kulluk bilincimizi harekete geçirecek hareketlerle karşılamamızı ve devamında yaşayacağımız maneviyat ile berekete ulaşmamızı diliyorum.
Bir çok dini vecibemizi yerine getirirken olması gerektiği gibi, üç aylarda öncelikle nefsi muhasebe, tefekkürle maneviyata yöneliş, hırs ve egolarımızın bir nevi “terbiye” ve kontrolüne yönelik olmalıdır.
Çok farklı yer ve noktalara evrilen ve zaman içerisinde çok kontrollü karakterleri bile etkisi altına alabilen ,çağın bir çok enstrümanı tarafından bizlere dayatılan “popüler kültür” ‘ün etkisinden uzakta, milli ve manevi olarak diriliş ve doğruya yönelişimize, tazelenip yenilenmemize vesile olmalıdır.
En değerli sermayemiz ve hazinemiz zamandır.
Geriye dönüp de hiçbir maddi karşılıkla geri alamayacağımız günler acımasızca geçmektedir. Her anımızı, günümüzü, gecemizi, gündüzümüzü değerlendirirken bu gerçeği bir an bile aklımızdan çıkarmadan hareket etmeliyiz.
Kut’lu kelamda ifade edilen "Allah ın insanlara lütfettiği iki nimet vardır ki, birçok insan bu nimeti değerlendirmede aldanmışlardır. O nimetler de sıhhat ve boş zamandır." (Hadis-i Şerif) ne demek istediğimizi net bir şekilde anlatmaktadır.
Dünya ile aynı anda bizlerin de derin ve büyük bir imtihandan geçmemize sebep olan Covid-19 Pandemi süreci, esasen bu gerçeği bizlere son yıllarda çok net bir şekilde hatırlatmıştır.
Hayatını kaybeden milyonlarca insanın yanı sıra, sağlık olmayınca hayatın akışından durağan noktalara ne kadar da acımasızca gelebileceğini maddi ve manevi sınavlarla anlatmıştır.
Daim akışta, emredildiği gibi dosdoğru yollarda , hayırlı, güzel işlerle meşgul olmak bu zor günlerdeki en büyük sığınamızdır.
Nitekim “Bir işten boşalınca hemen başka bir işe yönel ve Allah’a rağbet et”( İnşirâh Suresi 7. Ayet )emri biz inananlara sunulan bir yol güzergâhıdır. Ve Rabbimizin bizlere ayetleri ile sunduğu bu mihmandarlık kesin ve net şekilde belirtilmiştir.
Üç ayların başlangıcında bulunan Regaip Kandili de bu ayeti kerimenin mutlak amacıyla denk düşmektedir.
Cenab-ı Allah’ın elbette her gününde de olmamız gerektiği gibi fakat bilhassa bu mübarek aylarda Allah’a (cc) tevekkül edip , şükredip , ibadet, hal ve hareketlerimizdeki huşu ve bütünlük ile bu günleri karşılamalı ve o şekilde de devam etmemiz gerektiğini bilmeliyiz.
Günlük hayattaki sorumluluklarımızın bilincinde olan fertler olarak Allah’a karşı sorumluluğumuzu da eksiksiz bir şekilde yerine getirmeli, amel ve niyetlerimizde; hayıra, güzelliklere, tefekkürümüz çerçevesinde ibadetlere “rağbet eden” olmalıyız.
Manevi iklimin gönül huzuru ile yaşanacağı bu mübarek günlerde aile içi ve dışı her türlü şiddetin son bulmasını, kadınlarımızın, kızlarımızın, çocuklarımızın ve bütününde ailelerimizin huzur ve mutlulukla taçlanması da gönül iklimimizdeki en halis dualarımızdandır.
Vatanımıza, milletimize, dinimize, devletimize ve tüm insanlığa hayırlar, güzellikler ve bereketler getireceğine inanıp iman ettiğimiz mübarek üç ayların;
Doğu Türkistan’dan Balkanlara, Kafkaslardan Musul ve Kerkük’e kadar tüm Müslüman Türk coğrafyasına hayır, huzur ve bereket getirmesini diliyor,
sınırlarımızda ve sınır ötemizde huzurumuz, güvenliğimiz, birlik, beraberliğimiz, istiklal ve istikbalimiz için bulunan, nöbet tutan tüm güvenlik güçlerimize de Cenab-ı Allah’tan muvaffakiyetler diliyor, Ziya Gökalp’in sözleri ile bitiriyorum ;
“Türk; Allah kerimdir” demekle her türlü vesveseden uzak yaşar. İslam; dua ve tevekküldür”
Vakit Üç Aylar…
Hareket, bereket, dua, tevekkül ve maneviyat vakti !
Kut’lu ve mübarek Olsun…