Yeni normalleşme süreci devam ederken, pandemi en keskin hatlarını göstermeye başladı. Özellikle mutasyonlu virüsün bulaşma hızı nefesleri kesecek gibi görünüyor. Buna en bariz örneklerden biri Yahyalı’da yaşandı. Neredeyse sıfırlanan vakalar, bir sorumsuzun pozitif olmasına rağmen cenaze yemeği yapması ile müthiş bir artışa geçti. Şu anda Kayseri’nin en yüksek artışı bu ilçede yaşanıyor. Yükseliş hızı yüzde 400’ler seviyesinde.
Bu örneği niye verdim? Normalleşme derken konunun nerelere geldiğini yakından göstermesi için en önemli örnek bu bana sorarsınız. Bu duruma sade ben böyle bakmıyorum elbette. Kayseri Tabip Odası Başkanı Mehmet İlhan Şahin, sosyal medya hesaplarından çok önemli uyarılar yapıyor. Şahin, Kayseri’nin yeniden kısıtlamalara dönmesini istiyor. Bunu da “Bu yükselişi neyin yavaşlatacağını ve neyin işe yaramayacağını geçen bir yılda acı tecrübelerle öğrendik. “Lütfen” deniyor, ama bazı vatandaşlarımız umursamıyor. Maalesef, hepimizi bunaltsa da, ekonomik olarak yorsa da, Kayseri’de kısıtlamalara dönmek artık kaçınılmaz hale geldi” mesajı ile net şekilde dile getiriyor.
Şahin olaya bir tabip gözü ile bakarken, psikolojik bir saptamayı da yapmadan geçemiyor. Şahin, “Kontrollü dense de “normalleşme” adı algımızı bozuyor. Hastaneler hızla dolarken ve ölümler artarken normalleşemeyiz. Sayın Sağlık Bakanı normalleşmek elimizde diyor, ancak o fırsat elimizden kaçtı. Kartopu çığa dönüşüyor. Frenlemek için acil önlem alınması lazım” diyerek normalleşme sürecini halkımızın yanlış anladığını da üzerine basa basa vurguluyor.
Peki bu durumda sokaklar nasıl? Özellikle kalabalık ortamlarda insanların vurdumduymaz tavırları dikkat çekiyor. Akşam 21.00 sonrası uygulanan sokağa çıkma yasağı hak getire. Niye eş-dost ziyaretleri, oturmalar, altın günleri, arabaşı buluşmaları devam ediyor. İnsanların kendi tedbirlerini almadan bu konunun kapanması söz konusu bile olamaz. Ama şunu da belirtelim, yetkili kurumlarında biraz daha ağırlığını koyması gerekli. Sokağa çıkma yasaklarının tam olarak denetlendiğine inanmıyorum.
Eline poşet alan istediği yere gidebiliyor. Basın mensupları olarak bizler kısıtlamadan muafız. Buna rağmen sarı basın kartımı göstermemize rağmen didik didik sorgulanırken, işinin olmadığı belli birçok insanın elini kolunu sallayarak gezmeleri doğrusu umutlarımızı kırıyor.
Son olarak yine yetkililerin bu işe bakış açısını en iyi şekilde Kayseri Tabip Odası Başkanı Mehmet İlhan Şahin ortaya koymuş. Yerinde bir örnek yerinde bir teşhis olmuş. O mesajı paylaşalım da köşemize öyle nokta koyalım isterseniz. Yetkili isimlerin olaya bakış açısını net olarak ortaya koyması için en çarpıcı örnek bu olsa gerek. Bakın Şahin ne demiş: “İşimize odaklanalım siyaset yapmayalım diyoruz, ama bu hassasiyetimiz, siyasilerin işimizle ilgili hatalarını görmezden gelmemizi gerektirmez. Vatandaşlarımıza kalabalığa girmeyin, yapmayın etmeyin diyoruz, ama kongreye otobüsle insan taşınıyor. Bu tutarsızlık nasıl açıklanacak?”
Bu örneği niye verdim? Normalleşme derken konunun nerelere geldiğini yakından göstermesi için en önemli örnek bu bana sorarsınız. Bu duruma sade ben böyle bakmıyorum elbette. Kayseri Tabip Odası Başkanı Mehmet İlhan Şahin, sosyal medya hesaplarından çok önemli uyarılar yapıyor. Şahin, Kayseri’nin yeniden kısıtlamalara dönmesini istiyor. Bunu da “Bu yükselişi neyin yavaşlatacağını ve neyin işe yaramayacağını geçen bir yılda acı tecrübelerle öğrendik. “Lütfen” deniyor, ama bazı vatandaşlarımız umursamıyor. Maalesef, hepimizi bunaltsa da, ekonomik olarak yorsa da, Kayseri’de kısıtlamalara dönmek artık kaçınılmaz hale geldi” mesajı ile net şekilde dile getiriyor.
Şahin olaya bir tabip gözü ile bakarken, psikolojik bir saptamayı da yapmadan geçemiyor. Şahin, “Kontrollü dense de “normalleşme” adı algımızı bozuyor. Hastaneler hızla dolarken ve ölümler artarken normalleşemeyiz. Sayın Sağlık Bakanı normalleşmek elimizde diyor, ancak o fırsat elimizden kaçtı. Kartopu çığa dönüşüyor. Frenlemek için acil önlem alınması lazım” diyerek normalleşme sürecini halkımızın yanlış anladığını da üzerine basa basa vurguluyor.
Peki bu durumda sokaklar nasıl? Özellikle kalabalık ortamlarda insanların vurdumduymaz tavırları dikkat çekiyor. Akşam 21.00 sonrası uygulanan sokağa çıkma yasağı hak getire. Niye eş-dost ziyaretleri, oturmalar, altın günleri, arabaşı buluşmaları devam ediyor. İnsanların kendi tedbirlerini almadan bu konunun kapanması söz konusu bile olamaz. Ama şunu da belirtelim, yetkili kurumlarında biraz daha ağırlığını koyması gerekli. Sokağa çıkma yasaklarının tam olarak denetlendiğine inanmıyorum.
Eline poşet alan istediği yere gidebiliyor. Basın mensupları olarak bizler kısıtlamadan muafız. Buna rağmen sarı basın kartımı göstermemize rağmen didik didik sorgulanırken, işinin olmadığı belli birçok insanın elini kolunu sallayarak gezmeleri doğrusu umutlarımızı kırıyor.
Son olarak yine yetkililerin bu işe bakış açısını en iyi şekilde Kayseri Tabip Odası Başkanı Mehmet İlhan Şahin ortaya koymuş. Yerinde bir örnek yerinde bir teşhis olmuş. O mesajı paylaşalım da köşemize öyle nokta koyalım isterseniz. Yetkili isimlerin olaya bakış açısını net olarak ortaya koyması için en çarpıcı örnek bu olsa gerek. Bakın Şahin ne demiş: “İşimize odaklanalım siyaset yapmayalım diyoruz, ama bu hassasiyetimiz, siyasilerin işimizle ilgili hatalarını görmezden gelmemizi gerektirmez. Vatandaşlarımıza kalabalığa girmeyin, yapmayın etmeyin diyoruz, ama kongreye otobüsle insan taşınıyor. Bu tutarsızlık nasıl açıklanacak?”